22 Temmuz1980 tarihinde Türkiye Maden-İş Sendikası Genel Başkanı Kemal Türkler evinin önünde kalleşçe öldürüldü. Türkler 1954 Yılından itibaren 26 yıl Türkiye Maden-İş Sendikası Genel Başkanlığını yapıyordu. Bu arada 1967 Yılında kurulan DİSK'in 13 yıl da Kurucu Genel Başkanlığını yapanTürkler'in ölümü, Türkiye ve Dünyada büyük bir infial yarattı.
*Elleri kan içinde SSK hastahanesine kocasını getiren Sebahat Türkler ağlayarak olayı şöyle anlatıyordu.
''Her zamanki gibi onu evimizin camından bakıp yolcu ediyordum. Yürüdü arkasını dönüp arabaya biniyordu. Ben camdan çekilirken birden silah sesleri işittim, bu benim Kemal'ime atılmıştır deyip tekrar camdan bakınca Kemal'i düşerken gördüm.
Nasıl ne ile onun yanına gittim bilemiyorum. Bizi bir arabaya bindirdiler. O'nun başını kucağıma almıştım. İşçilere ne söyleyeyim Kemal dedim. Seslenmiyordu. Küçük kızım da olayı gördü, bilmem ona ne oldu. Sadece siyah saçlı sivri kafalı eli silahlı, koyu renk montgomer giyinmiş bir genç gördüm. Ama birkaç kişi idiler.''
TELEFONLA RAHATSIZ EDERLERDİ
Sebahat Türkler kendisine verilen teskin edici ilaçtan sonra da, ağlayarak şöyle devam etmiştir. ''Her zaman telefonla rahatsız ederlerdi. Tehdit ederlerdi. Ama üzülmesin diye telefonu Kemal eve geldiği zaman fişten çekerdim. O'nu susturdular. İşçilerin hakkı için konuştuğu için mi susturdular? O'na uzanan eller kırılsın..''
Sebahat Hanımın anlatımına göre Kemal Türkler uzun zamandır tehdit edilmekte ve sık sık evine bu konuda telefon açılmaktadır. Ayrıca Devlet tarafından koruma verildiğine göre bu konuda durumun daha da ciddi olduğu anlaşılmaktadır.
T.Maden İş Sendikası içinde kısa sayılamayacak bir süre üye, işyeri temsilciliği, şube gençlik kolu başkanlığı, merkez şube başkanlığı, bölge temsilciliği ve daha sonra Genel Başkan Vekilliği görevlerinde yaklaşık 15 yıl her kademede 1962-1977 yılları arsında görev yapmış biri olarak söylemek istediğim koruma ve korunma uygulaması hafife mi alındı?
Ben Kemal Türkler'i çok iyi tanırım. Koruma ve korunma durumlarını asla hafife alacak birisi değil. O yıllarda T. Maden-İş Sendikası mali, maddi, personel (onlarca avukat, onlarca organizatör, onlarca örgütlenme uzmanı, onlarca toplu sözleşme uzmanı, yine bölge temsilcileri vb) olmak üzere otomobiller şoförler araç gereç bakımından çok donanımlı kurumsal bir yapı ve özel güçlü bir kuruluştu.
Bu durumda Genel Başkan Kemal Türkler'in daha nitelikli ve daha dikkatli korunması için sendika yönetimince ilave koruma ekibi ya da ekipleri görevlendiyor olunamaz mıydı?
İhmal mi?
Öngörü eksikliği mi?
Kemal Türkler'in, yeri elbette kolay doldurulamazdı. O'nun göz bebeği gibi korunması gerekmez miydi?...
KEMAL TÜRKLERSİZ YÖNETİM
Kavel Kablo Fabrikası, Ereğli Demir Çelik gibi önemli işyerleri Sendikadan koptu. Türk Demirdöküm ve daha bazı fabrikalarda huzursuzluklar yaşandı. Genel Sekreter bir çok yerde ''Sendika bitmişti, tükenmişti, iyiki 12 Eylül oldu.'' diyebiliyordu..
(Heyhat) Yazık, çok yazık...
*Sebahat Türkler'in anlatımı: (www.eskigaste.com) dan alınmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder