1961 ANAYASASI VE SENDİKAL HAREKETLER
1961 Anayasasının 46 ve 47.Maddeleri uyarınca, 274 sayılı Sendikalar Yasası ve 275 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Yasası 1963 Yılında yürürlüğe girdi. Sendikalar ve işçiler arasında ileriye yönelik bazı hakların alınabilmesi, sendika üyeliğinin engellenemeyeceğine yönelik iyimser bir havanın yerleşmesi ile çalışma hayatında büyük ve hızlı bir hareketlenme başladı.
1961 Anayasasının 46 ve 47.Maddeleri uyarınca, 274 sayılı Sendikalar Yasası ve 275 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Yasası 1963 Yılında yürürlüğe girdi. Sendikalar ve işçiler arasında ileriye yönelik bazı hakların alınabilmesi, sendika üyeliğinin engellenemeyeceğine yönelik iyimser bir havanın yerleşmesi ile çalışma hayatında büyük ve hızlı bir hareketlenme başladı.
Hemen hemen her iş kolunda sendikalar, toplu sözleşme yapmak için yasal yetki prosedürlerini yerine getirmeye ve gerekli çalışmalara başladılar. İstanbul'da özellikle madeni eşya iş kolunun yoğun olarak bulunduğu Topkapı, Bayrampaşa, Güngören, Eyüp, Haliç'in her iki yakası, Silahtarağa ve Kağıthane bölgelerinde kurulu fabrikalarda hareketlilik had safhaya varmıştı.
Bazı işverenler, kendi güdümlerinde davranacak sarı sendikalar kurduruyor veya kurulmuş olan bu gibi sendikalarla flört etmeye başladılar. Toplu sözleşme konusunda ki prosedürleri yerine getirmeden, işçilerden habersiz üç yıllık sözleşmeler imzalamaya başlıyorlardı. Madeni Eşya iş kolunun en güçlü sendikası olan Türkiye Maden-İş Sendikası ise, çetin geçen toplu sözleşme müzakerelerinde işverenlerin katı tutumları ve anlaşmama tavırları nedeni ile bir çok fabrikada grev kararı almak zorunda kalıyordu.
TÜRK-İŞ VE YANLIŞLARI
MADEN-İŞ'in de üyesi bulunduğu TÜRK-İŞ, hatalı davranışlar sergilemeye başlamıştı. Haklı işçi grevlerini kanunsuzlukla suçlayıcı açıklamalar yapmaya başlıyor, grevlere sahip çıkmadığı gibi tam tersi biçimde zararlı davranışlar sergiliyordu.
Ana Tüzüğünde yazılı ilkeleri ve kongre kararlarını hiçe saymaya başlamıştı. İşçilerin iş kollarında tek ve güçlü sendika oluşumlarına karşı çıkıyor, güçsüz sendikalar oluşturmaya çalışıyordu. İktidarda hangi parti bulunuyorsa ona paralel bir yol izliyordu. Kendi anlayışlarına göre bu duruma da partiler üstü demeye başlamışlardı. Bu yıllar yabancı bir devletin yardımları ile ayakta durur halde görünür durumuna gelmişti.
TÜRK-İŞ yönetimi, tam bağımsız, kişiliği olan, onurlu bir politika izlenmesini isteyenlere karşı çıkmaya başlamıştı. 1964 yılında Sungurlar grevinin kaldırılmasını isteyecek kadar ileri gitmiş ve MADEN-İŞ Sendikasına grevi durdurmasını söylemiştir. Yine aynı yılda başlayan Arçelik, Türk Demirdöküm grevlerinde sendikaya hiç destek vermemiştir.
1965 Yılında TÜRK-İŞ Birinci Bölge Temsilcisi İsmail Topkar'ın (PETROL-İŞ Genel Sekreteri) da bulunduğu ve büyük bir coşkuyla başlatılan Kocaeli Sümerbank Mannesman grevini destekleme yerine tam tersi uygulama ile kösteklemeye çalıştıkları gözleniyordu.
İlkeli ve gerçek sendikal anlayıştaki çalışmalarını sürdüren MADEN- İŞ, uzun süredir TÜRK-İŞ yönetiminin bu yanlış tutumundan rahatsızlık duymaktaydı. 1966 Yılında İstanbul birinci Bölge Temsilciliği salonunda yapılan Genel Yönetim Kurulu, sendikanın iç işleyişi ve çalışma sistemleri üzerine çok önemli kararlar aldı.
Ayrıca, aşağıda belirtilen ve Türk Sendikacılık tarihinde kolay kolay görülemeyecek tarihi bir karar daha almıştı...
SENDİKAL MÜCADELE VE TARİHİ BİR KARAR
Karar tarihi 26 Ocak 1966
"Türk-iş statüsü, kuruluşu ve teşkilatlanması bakımından bozuk ve aksaktır. Yöneticileri, işçilerin sosyal iktisadı ve siyasi haklarını koruma çabasını vermemektedir. Memleket gerçekleri ile yakından ilgilenmesi gerekirken, tamamen tersi bir faaliyet göstermekte ve Amerikan ABD yardımı alarak, Türkiye gibi az gelişmiş bir ülkenin işçilerini sömüren hükumetlerin uydusu bir politika izlemektedir.
Bu sebeple, T. Maden-iş sendikası ve onun gibi hakiki sendikacılık prensipleri ile çalışan bir kısım sendikaları parçalamak, yok etmek ve umumiyetle küçük sendikalar halinde idameyi hayat eylemek anlayışı içinde bulunmaktadır.
Bu gerçekler açıkça tespit edilmiş ve bu hususular göz önünde bulundurulmak şartıyla 7 Mart 1966 da yapılacak TÜRK-İŞ Genel Kurulunda gerekli şekilde ve doğru yolda mücadele edilmesine,TÜRK-İŞ kongresindeki neticeye göre, gerekirse kongreden sonra hakiki işçi konfederasyonunun kuruluşunda MADEN-İŞ olarak, öncülük yapılmasına ve bu konuda genel Yürütme Kuruluna her türlü idari ve ödeme yetkisinin verilmesine, birikmiş olan TÜRK-İŞ aidatları konusunda, TÜRK-İŞ'e ödeme yapılmamasına, bu maddedeki kararın, Genel Yürütme Kurulunun karar ve talimatı olmadan hiç bir suretle açıklanmamasına ve mahrem tutulmasına oy birliği ile karar verildi."
Alınan bu karar sonunda bütün Yönetim Kurulu üyeleri ant içtiler.
Tarihi kararı alan ve yemin metnini imzalayan Yönetim Kurulu Üyeleri toplu halde. 26 Ocak 1966
Tarihi kararı alan ve yemin metnini imzalayan Yönetim Kurulu Üyeleri toplu halde. 26 Ocak 1966
BÜYÜK ANT:
"Türkiye Maden-iş sendikasının Türk işçi ve emekçilerinin hak ve menfaatlerini her türlü kişisel çıkarlarından üstün tutacaklarına,
"Türkiye Maden-iş sendikasının Türk işçi ve emekçilerinin hak ve menfaatlerini her türlü kişisel çıkarlarından üstün tutacaklarına,
Türkiye Maden-İş sendikası sorumlu organlarında görev alan ve verilen kararlara sadık kalan bütün üyelerin veya kararı destekleyen, savunma ve başarmaya çalışanların ömrüm boyunca hiç birine karşı olmayacağıma,
Anayasada yer alan ekonomik ve siyasal ilkeleri ortak amacımız sayarak, bunların gerçekleşmesi için verilecek kararlara uygun hareket edeceğime,
Bu kutsal davanın karşısına çıkanların hiç bir tahrikine ve aldatıcı oyunlarına kapılmayacağıma ve bir tek kalp gibi düşüneceğime,
İşçi hak ve hürriyetlerinin Anayasa çerçevesi içinde mutlaka elde edilmesi için elimden gelen her hizmeti ve her işi çekinmeden yapacağıma,
Bize cephe alanlara, bu davaya karşı çıkanlara derhal bütün gücümle mücadele edeceğimi namusum ve haysiyetim üzerine ant içerim."
Bize cephe alanlara, bu davaya karşı çıkanlara derhal bütün gücümle mücadele edeceğimi namusum ve haysiyetim üzerine ant içerim."
İmza listesinin başında şu Genel Yürütme kurulu üyeleri vardı.
Genel Başkan Kemal Türkler, Genel sekreter Ruhi Yümlü, Genel Başkan Vekili, Şinasi Kaya, Genel Başkan Vekili Cavit Şarman, Genel Başkan Vekili Hilmi Güner,
Tarihi karara taban adına imza koyan şube başkanları;
Mudanya Merkez Şube Başkanı; Karaca Eroğulları, Topkapı Şube Başkanı Ergün Erdem, Şişli Şube Başkanı İlyas Kabil, Silahtarağa Şube Başkanı Hüseyin Ekinci, Pendik Şube Başkanı Nurettin Çavdargil, İzmit Şube Başkanı Cafer Ulusoy, Eskişehir Şube Başkanı Mustafa Atik, İzmir Şube Başkanı İsmet Demiruluç, Basmane Şube Başkanı Bahtiyar Erkul, Ereğli Şube Başkanı Fikri Yıldız, Ankara Şube Başkanı İsmet Ercan, Adapazarı Şube Başkanı Enver konuk, Adana Şube Başkanı İbrahim Ege, Antalya Şube Başkanı Recep Koç, Karabük Şube Başkanı Nuri Kara, Kırıkkale Şube Başkanı Şevki Altındağ, Kayseri Şube Başkanı Ramazan Yıldız.
Tezgah başından gelen ve kararı imzalayan beş Genel Yönetim Kurulu üyeleri:
Halil Ceylan, Adil Öztümer, S. Ziya Polat, Mehmet Karakulak, Hakkı Öztürk.
DİSK'E BİR ADIM KALDI...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder